Yunanistan'ın Midilli adasına gelmeyi başaran 600 kadar göçmenin Ada’daki kampların yetersiz olmasından dolayı Atina ya da Serez'e götürüleceği oradan da sınırdışı edileceği iddia edildi.
Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararı sonrası, Ege Denizi’nden botlarla çok sayıda göçmen Yunan adalarına geçti. Göçmenlerin önemli rotalarından olan Yunanistan’ın Midilli Adası da binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor. Son dönemde gelen göçmenlerin adada kalamayacağını söyleyen Midilli Tur Acentası sahibi ve Midilli Turist Acentaları Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris, "Midilli'ye gelenlerin kayıt merkezlerinde kayıtlarının yapıldığını ve sonrasında da durumları hakkında karar verildiğini belirtti. Lazaris, "Şu anda hükümetin aldığı karar çerçevesinde yeni gelen insanların kayıtlarının yapılmayacağı ve direkt kapalı kamplara sevk edilecekleri, kapalı kamplardan da iade edilecekleri söylendi. Hükümet kararı bu. Avrupa Birliği bu kararın uygulanması noktasında nasıl tepki verir onu bilmiyoruz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz, karşı tepki gelecektir belki de. Ama hükümetin aldığı karar uyarınca şu anda insanların bir araya getirilmesi veya Atina’da ya de Serez’de kapalı kamplara sevk edilmeleri gündemde" dedi.
Midilli'de yaşayan Nazlı Usta, göçmen krizinin 2015’ten beri yaşandığını belirterek, "Şu anda o dönemdeki kadar hızlı geçişler yok. Ama kesilmeyen bir akış var Türkiye’den buraya. Son günlerde biraz daha arttı geçişler. Zaten kapalı kamplar üzerine bir tartışma vardı adada. Yeni bir kampın inşaatı söz konusu. Ona karşı çıkıyordu yerel halk. O tartışmaların üstüne bir de Türkiye’den mültecilerin buraya akın etmesi olayı yaşandı. Dolayısıyla Midilli’de iki krizin çakışması üzerine biraz daha hareketli günler geçiriyoruz. Yeni kamp inşaatı başlıyor ama yerel halk istemiyor. Ne Midilli’de, ne Sakız’da, ne de Sisam’da. Çevik Kuvvet polisi de geldi Atina’dan. Bir gerginlik yaşandı. Şu an net değil ama inşaatlar başlayacak yavaş yavaş. Çünkü akışı karşılayabilecek durumda değil hiçbir adadaki kamp şu anda. Moria Kampının kapasitesi 3 bin kişi kadar. Ama 20 binden fazla mülteciyi ağırlıyor. Karatepe kampı var bir de. Özel birkaç tane de sivil tolum kuruluşlarının yardımlarıyla dönen kamplar var. Ama Midilli’de devletin himayesinde 2 tane resmi kamp var. 3 Mart’tan bunana herhangi bir geçiş olmadığı açıklandı polis departmanı tarafından. Türkiye’nin kapıları açmasından sonra 600’e yakın göçmenin geldiği söyleniyor. Coğrafi konumundan dolayı Midilli zaten en fazla geçişin olduğu ada. Kuzeyinden Assos’tan geçişler oluyor. Ayvalık, Dikili ve Foça'ya kadar inebiliyor Midilli’nin Türkiye ile bağlantısı. Midilli üzerinden geçişler 2015’ten bu yana milyona yaklaşmış durumda. Moria kampında yoğunluktan kaynaklanan kötü koşullar nedeniyle oradaki mülteciler rahatsızlıklarını yerel halka ifade edebilecek şekilde yansıttılar. Birkaç toplu gösteri oldu merkezde. O zaman yollar kapandı. Yerel halkın günlük hayatına değen bir şey oldu bu gelişmeler ve tepki yükseldi. Ayrıca dışarıda her gün mültecileri görüyorsunuz ve o insanların üzüntüsünü görmek üzücü oluyor. Burayı faşistlerin toplandığı bir ada gibi görmemek gerekiyor. 2015 Nobel Barış ödülüne aday gösterildi Midilli halkı. Mültecilerle dayanışma içindeler ama bu bir birikim meselesi. 5 senelik bir birikim söz konusu. Çözüm yok. Yeni gelenler devam ediyor. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bir patlama yaratıyor. Hem mültecilerde hem de yerel halkta" dedi.
Kaynak: DHA
Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararı sonrası, Ege Denizi’nden botlarla çok sayıda göçmen Yunan adalarına geçti. Göçmenlerin önemli rotalarından olan Yunanistan’ın Midilli Adası da binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor. Son dönemde gelen göçmenlerin adada kalamayacağını söyleyen Midilli Tur Acentası sahibi ve Midilli Turist Acentaları Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris, "Midilli'ye gelenlerin kayıt merkezlerinde kayıtlarının yapıldığını ve sonrasında da durumları hakkında karar verildiğini belirtti. Lazaris, "Şu anda hükümetin aldığı karar çerçevesinde yeni gelen insanların kayıtlarının yapılmayacağı ve direkt kapalı kamplara sevk edilecekleri, kapalı kamplardan da iade edilecekleri söylendi. Hükümet kararı bu. Avrupa Birliği bu kararın uygulanması noktasında nasıl tepki verir onu bilmiyoruz. İlerleyen zamanlarda göreceğiz, karşı tepki gelecektir belki de. Ama hükümetin aldığı karar uyarınca şu anda insanların bir araya getirilmesi veya Atina’da ya de Serez’de kapalı kamplara sevk edilmeleri gündemde" dedi.
Midilli'de yaşayan Nazlı Usta, göçmen krizinin 2015’ten beri yaşandığını belirterek, "Şu anda o dönemdeki kadar hızlı geçişler yok. Ama kesilmeyen bir akış var Türkiye’den buraya. Son günlerde biraz daha arttı geçişler. Zaten kapalı kamplar üzerine bir tartışma vardı adada. Yeni bir kampın inşaatı söz konusu. Ona karşı çıkıyordu yerel halk. O tartışmaların üstüne bir de Türkiye’den mültecilerin buraya akın etmesi olayı yaşandı. Dolayısıyla Midilli’de iki krizin çakışması üzerine biraz daha hareketli günler geçiriyoruz. Yeni kamp inşaatı başlıyor ama yerel halk istemiyor. Ne Midilli’de, ne Sakız’da, ne de Sisam’da. Çevik Kuvvet polisi de geldi Atina’dan. Bir gerginlik yaşandı. Şu an net değil ama inşaatlar başlayacak yavaş yavaş. Çünkü akışı karşılayabilecek durumda değil hiçbir adadaki kamp şu anda. Moria Kampının kapasitesi 3 bin kişi kadar. Ama 20 binden fazla mülteciyi ağırlıyor. Karatepe kampı var bir de. Özel birkaç tane de sivil tolum kuruluşlarının yardımlarıyla dönen kamplar var. Ama Midilli’de devletin himayesinde 2 tane resmi kamp var. 3 Mart’tan bunana herhangi bir geçiş olmadığı açıklandı polis departmanı tarafından. Türkiye’nin kapıları açmasından sonra 600’e yakın göçmenin geldiği söyleniyor. Coğrafi konumundan dolayı Midilli zaten en fazla geçişin olduğu ada. Kuzeyinden Assos’tan geçişler oluyor. Ayvalık, Dikili ve Foça'ya kadar inebiliyor Midilli’nin Türkiye ile bağlantısı. Midilli üzerinden geçişler 2015’ten bu yana milyona yaklaşmış durumda. Moria kampında yoğunluktan kaynaklanan kötü koşullar nedeniyle oradaki mülteciler rahatsızlıklarını yerel halka ifade edebilecek şekilde yansıttılar. Birkaç toplu gösteri oldu merkezde. O zaman yollar kapandı. Yerel halkın günlük hayatına değen bir şey oldu bu gelişmeler ve tepki yükseldi. Ayrıca dışarıda her gün mültecileri görüyorsunuz ve o insanların üzüntüsünü görmek üzücü oluyor. Burayı faşistlerin toplandığı bir ada gibi görmemek gerekiyor. 2015 Nobel Barış ödülüne aday gösterildi Midilli halkı. Mültecilerle dayanışma içindeler ama bu bir birikim meselesi. 5 senelik bir birikim söz konusu. Çözüm yok. Yeni gelenler devam ediyor. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bir patlama yaratıyor. Hem mültecilerde hem de yerel halkta" dedi.