Çanakkale'de, Türk Kızılayı'nın 152'nci Kuruluş yıldönümü kapsamında 'Kızılay Ağadere Müzesi' törenle açıldı. Törende, tarihteki adıyla Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin cephede yaptığı fedakarlıkları anlatan 'İki Hilal, Tek İstikbal' adlı sergi de katılımcıların beğenisine sunuldu.
Çanakkale Kara Savaşları'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası'ndaki Ağadere Şehitliği'nde düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz'ın sıra çok sayıda kültür, sanat ve basın dünyasından isim katıldı. Açılış öncesinde protokol üyeleri, şehitlik alanları ile Safranbolulu Mehmet Çavuş'un mezarını ziyaret etti. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile şehitlik ziyaretinin ardından, Türk Kızılay’ın 152'nci Kuruluş yıldönümü nedeniyle, 'İki Hilal, Tek İstikbal' sergisi açılışına geçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Çanakkale'deyiz. Ağadere mevkisinde bir müze açıyoruz. Çanakkale milletçe vatana tutunduğumuz topraktır. Köklerimiz, yerlere ve göklere burada tutundu. Ağadere'de akan kanlar, kurtarılan, kaybedilen canlar, yeniden yeşeren devletimizin can suyu oldu. Hilal-i Ahmer Ağadere Ağır Mecruhin Hastanesi burada yapıldı. Herkes çok zor şartlarda çalışıyordu. Yorgunluktan bayılan doktorlar, hemşireler sadece askerlerimizi değil, bir milleti tedavi ediyordu" dedi. Ağadere Müzesi'nin temelinde kan, havasında ruh, gövdesinde ise canlar olduğu yorumunda bulunan Demircan, "Ağadere Müzesi, Çanakkale içerisinde bir merhamet adasıdır. Bugün insanlığın iyiliği için Türkiye diyebiliyorsak, işte burada yatan ruhtan, kandan, vatana can olan canlardan ilham alıyoruz" diye konuştu.
'MÜZENİN ÇOK ÖTESİNDE BURASI YAŞAYAN BİR VATANDIR'
Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ise, "Ağadere, Çanakkale deniz ve kara savaşlarının en acı anlarının şahitliğinin yapıldığı, bizi biz, millet, toprak yapan acı hikayelerin yaşandığı noktada. Bizden daha olan kalabalık şehitlerimiz de aramızda. Burası Hilal-i Ahmer'in 1’inci Dünya Savaşı'nda Çanakkale cephesinde çalıştığı nokta. Buraya gelen her asker Hilal-i Ahmer merkezinde karantina merkezine uğrar, aşıları yapılır, hasta olmadıkları anlaşıldıktan sonra birliklerine sevk edilirdi. Bulunduğumuz yer Armagedon zırhlısı ve İngiliz uçakları tarafından iki kez de vurulmuştur. Bütün bu zorluklara rağmen Hilal-i Ahmerciler bu noktadan 150 bin askeri nakletmiştir. Dünyanın en büyük cephe gerisi operasyonlarından biri burada yapılmıştır. Her türlü farklılıkların ötesinde bizi millet yapan aynı devletin altında özgürce yaşatan bu tarihi yaşatmak için Ağadere müzemizi açıyoruz. Kızılay Ağadere Müzemizle birlikte 'İki Hilal Tek İstikbal' sergimizi açıyoruz. 5 bine yakın şehidimizin burada yattığını tahmin ediyoruz. Burası yaşayan bir Türkiye’dir, burası yaşayan bir vatandır. Her bir çakıl taşı kutsal olan bir mekandır. Müzenin çok ötesindedir. Buraları gençliğimize, geleceğimize taşımak görevimizdir" dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de "Şu anda Ağadere ağır yaralıların cephe gerisine getirildiği ne feryatların, ne figanların koptuğu, ne büyük hikayelerin yazıldığı, ne büyük kahramanlıkların ortaya koyulduğu ve etrafta kefensiz mezar taşı bile olmadan şehitlerimizin kara toprağa girdiği yerdeyiz. Allah onlardan razı olsun. Mekanları yüksek olsun. Ve Çanakkale şehitleri hiçbir zaman unutulmamıştır. Unutulmayacaktır ve onların hatıraları her zaman yaşayacaktır" şeklinde konuştu.
Safranbolulu Mehmet Çavuş'un torunu İsmail Nakipoğlu ise, dedesinin mezarı başında yaptığı açıklamada, "Bu kabristanda yatan şehidimiz benim babaannemin babasıdır. Çanakkale Savaşları'nda şehit düştüğünü babaannem hep anlatırdı. Ama ne işaret taşını ne kendinden ufak bir haber alamadığını söylerdi. Şöyle bir hadisede var. Babası burada şehit oluyor. Daha ölüm haberi Safranbolu'ya gelmeden annesi de vefat ediyor. Öksüz ve yetim kalıyor. Onun için bize hiçbir belge, bilgi ulaşmadı. Ta ki 2017 yılına kadar, 2017'de tesadüfen haberleri dolaşırken internette Tarihi Alan Başkanlığı'nın böyle bir mezar bulduğunu, 102 yıl sonra bulunduğu dikkatimi çekti. Araştırdım, baktım bizim dedemizin mezarı. Büyük gurur duyduk. Birkaç defa ziyaretimiz oldu. İnanılmaz bir olay. Binlerce insanın burada şehit düştüğü o kadar hengamenin yaşandığı, dünyanın tersine döndüğü bir yerde nerdeyse mezarı bakımından ender şehitlerden bir tanesi. Mezar taşına yazılan şiir çok anlamlı. Ruhları şad olsun. İnşallah, onların bıraktığı bu vatanda huzur içinde yaşamaya devam edeceğiz" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından 'İki Hilal, Tek İstikbal' sergisi kurdele kesimiyle açıldı. Protokol üyeleri, sergiyi gezdi. Serginin ardından, 'İki Hilal Tek İstikbal' paneli gerçekleştirildi.
Kaynak: DHA
Çanakkale Kara Savaşları'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası'ndaki Ağadere Şehitliği'nde düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz'ın sıra çok sayıda kültür, sanat ve basın dünyasından isim katıldı. Açılış öncesinde protokol üyeleri, şehitlik alanları ile Safranbolulu Mehmet Çavuş'un mezarını ziyaret etti. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile şehitlik ziyaretinin ardından, Türk Kızılay’ın 152'nci Kuruluş yıldönümü nedeniyle, 'İki Hilal, Tek İstikbal' sergisi açılışına geçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Çanakkale'deyiz. Ağadere mevkisinde bir müze açıyoruz. Çanakkale milletçe vatana tutunduğumuz topraktır. Köklerimiz, yerlere ve göklere burada tutundu. Ağadere'de akan kanlar, kurtarılan, kaybedilen canlar, yeniden yeşeren devletimizin can suyu oldu. Hilal-i Ahmer Ağadere Ağır Mecruhin Hastanesi burada yapıldı. Herkes çok zor şartlarda çalışıyordu. Yorgunluktan bayılan doktorlar, hemşireler sadece askerlerimizi değil, bir milleti tedavi ediyordu" dedi. Ağadere Müzesi'nin temelinde kan, havasında ruh, gövdesinde ise canlar olduğu yorumunda bulunan Demircan, "Ağadere Müzesi, Çanakkale içerisinde bir merhamet adasıdır. Bugün insanlığın iyiliği için Türkiye diyebiliyorsak, işte burada yatan ruhtan, kandan, vatana can olan canlardan ilham alıyoruz" diye konuştu.
'MÜZENİN ÇOK ÖTESİNDE BURASI YAŞAYAN BİR VATANDIR'
Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ise, "Ağadere, Çanakkale deniz ve kara savaşlarının en acı anlarının şahitliğinin yapıldığı, bizi biz, millet, toprak yapan acı hikayelerin yaşandığı noktada. Bizden daha olan kalabalık şehitlerimiz de aramızda. Burası Hilal-i Ahmer'in 1’inci Dünya Savaşı'nda Çanakkale cephesinde çalıştığı nokta. Buraya gelen her asker Hilal-i Ahmer merkezinde karantina merkezine uğrar, aşıları yapılır, hasta olmadıkları anlaşıldıktan sonra birliklerine sevk edilirdi. Bulunduğumuz yer Armagedon zırhlısı ve İngiliz uçakları tarafından iki kez de vurulmuştur. Bütün bu zorluklara rağmen Hilal-i Ahmerciler bu noktadan 150 bin askeri nakletmiştir. Dünyanın en büyük cephe gerisi operasyonlarından biri burada yapılmıştır. Her türlü farklılıkların ötesinde bizi millet yapan aynı devletin altında özgürce yaşatan bu tarihi yaşatmak için Ağadere müzemizi açıyoruz. Kızılay Ağadere Müzemizle birlikte 'İki Hilal Tek İstikbal' sergimizi açıyoruz. 5 bine yakın şehidimizin burada yattığını tahmin ediyoruz. Burası yaşayan bir Türkiye’dir, burası yaşayan bir vatandır. Her bir çakıl taşı kutsal olan bir mekandır. Müzenin çok ötesindedir. Buraları gençliğimize, geleceğimize taşımak görevimizdir" dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de "Şu anda Ağadere ağır yaralıların cephe gerisine getirildiği ne feryatların, ne figanların koptuğu, ne büyük hikayelerin yazıldığı, ne büyük kahramanlıkların ortaya koyulduğu ve etrafta kefensiz mezar taşı bile olmadan şehitlerimizin kara toprağa girdiği yerdeyiz. Allah onlardan razı olsun. Mekanları yüksek olsun. Ve Çanakkale şehitleri hiçbir zaman unutulmamıştır. Unutulmayacaktır ve onların hatıraları her zaman yaşayacaktır" şeklinde konuştu.
Safranbolulu Mehmet Çavuş'un torunu İsmail Nakipoğlu ise, dedesinin mezarı başında yaptığı açıklamada, "Bu kabristanda yatan şehidimiz benim babaannemin babasıdır. Çanakkale Savaşları'nda şehit düştüğünü babaannem hep anlatırdı. Ama ne işaret taşını ne kendinden ufak bir haber alamadığını söylerdi. Şöyle bir hadisede var. Babası burada şehit oluyor. Daha ölüm haberi Safranbolu'ya gelmeden annesi de vefat ediyor. Öksüz ve yetim kalıyor. Onun için bize hiçbir belge, bilgi ulaşmadı. Ta ki 2017 yılına kadar, 2017'de tesadüfen haberleri dolaşırken internette Tarihi Alan Başkanlığı'nın böyle bir mezar bulduğunu, 102 yıl sonra bulunduğu dikkatimi çekti. Araştırdım, baktım bizim dedemizin mezarı. Büyük gurur duyduk. Birkaç defa ziyaretimiz oldu. İnanılmaz bir olay. Binlerce insanın burada şehit düştüğü o kadar hengamenin yaşandığı, dünyanın tersine döndüğü bir yerde nerdeyse mezarı bakımından ender şehitlerden bir tanesi. Mezar taşına yazılan şiir çok anlamlı. Ruhları şad olsun. İnşallah, onların bıraktığı bu vatanda huzur içinde yaşamaya devam edeceğiz" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından 'İki Hilal, Tek İstikbal' sergisi kurdele kesimiyle açıldı. Protokol üyeleri, sergiyi gezdi. Serginin ardından, 'İki Hilal Tek İstikbal' paneli gerçekleştirildi.