Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde 5 bin yıllık geçmişe sahip Maydos Antik Kenti'nin kazı başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, geçen yıl Barbaros Mahallesi'ndeki evinin yakınlarında, bir bölümü toprak altında kalmış halde bulduğu yavru kediyi sahiplendi. Sazcı, 'Mokali' ismini verdiği kediyi bu yaz, kazı yaptığı Maydos Kilisetepe Höyüğü'ne götürdü. Kedi, antik kentin maskotu oldu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, geçen yıl Barbaros Mahallesi'nde oturdukları sitenin yanında arazide vücudunun yarısı toprağa gömülü halde bir kedi buldu. Doç. Dr. Sazcı, veterinerde tedavi ettirdiği kediye, 2 ay boyunca özel süt ve ilaçlarla baktı. Tedavisinden sonra iyileşen kediye 'Mokali' adını veren Sazcı, bu yaz kazı çalışmaları başlayınca, kediyi Çanakkale'deki evinde bırakmak yerine, Maydos Antik Kenti Kazı Evi'ne getirerek, burada bakmaya başladı. Mokali, kısa sürede kazı ekibinin maskotu haline geldi. Her gün ekiple kazı alanına giden Mokali, kazı ekibi çalışma yaparken burada zaman geçiriyor. Mokali kazı çalışması bittikten sonra tekrar ekiple kazı evine dönüyor. Mokali, kazı evinde kendisine mama veren Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı ile çalışma masasında zaman geçiriyor.
'KAZI EKİBİNİN VAZGEÇİLMEZ ÜYESİ HALİNE GELDİ'
Mokali'nin kendileri ve kazı ekibi için vazgeçilmez bir üye haline geldiğini belirten Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, "Geçen yıl oturduğum evin önünde köpek kulübesi vardı. Annesine de biz bakmıştık. Annesi oraya yavruladı. Üç kardeştiler, fakat komşularımızdan biri üç yavrudan iki tanesini alıp, evine götürmüş. Çocuklarıyla oynamış. Sonra tekrar yerine bırakmış. Anne kedide o iki yavruyu üzerine insan kokusu sindiği için dışlamış ve toprağa gömmüş. Belki hastalıklı olduğunu düşündü. Biz gözlemlediğimiz için o kedi, yavrularını göremeyince panik olduk. Site bekçimize sorduk. Oda kedi ile yavrularının bir araziye doğru gittiğini söyledi. Biz de o yönde ilerledik. Baktık ki, anne kedi yavrularını toprağa gömmüş. Çok geçti, ölmüştü. Ama Mokali'nin arka bacakları toprak üstündeydi. Hareket ediyordu. Eşimle birlikte topraktan Mokali'yi çıkardık, veterinere götürdük. Tedavisini yaptırdıktan sonra, 2 ay boyunca vitaminli özel kedi sütüyle besledik, baktık" dedi.
'MOKALİ KAZIMIZIN KEDİSİ OLDU'
Mokali'yi kazı zamanı evde bırakmak yerine kazı evine getirerek, burada baktıklarını kaydeden Doç. Dr. Göksel Sazcı, şunları söyledi:
"Artık Mokali kazımızın kedisi oldu. Kazı ekibi üyelerini de çok sevdi. Kazı evi maskotumuz oldu Mokali, burada çok eğleniyor. Belli rutinleri var. Sabah kalkıyor. İlk önce benim odama geliyor. Çünkü ben mama tedarikçisiyim. Onunla birlikte odama gidiyoruz. Mamasını yiyor. Daha sonra benimle birlikte araziye çıkıyor. Ben geri dönüyorum, diğer işleri yapmak için Mokali ise eğleniyor, zıplıyor, hopluyor. Sonra kazı evine geri dönüyor. Kazı evinde yine benim yanıma geliyor, diğer kazı ekibi çalışanlarının yanına giderek, oynuyor. Sonra güzel bir uyku çekiyor. Akşama kadar çoğunlukla uyuyor. Araziye gidip, geliyor. Ama geceleri özellikle bir kazı bekçisi gibi araziye geliyor. Burada açmalarda dolaşıyor. Belki de avlanıyor ve geldiğimiz de dipdiri oluyor. Mokali'nin rutini böyle, höyükte ve kazı evinde zaman geçiyor."
Kaynak: DHA
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, geçen yıl Barbaros Mahallesi'nde oturdukları sitenin yanında arazide vücudunun yarısı toprağa gömülü halde bir kedi buldu. Doç. Dr. Sazcı, veterinerde tedavi ettirdiği kediye, 2 ay boyunca özel süt ve ilaçlarla baktı. Tedavisinden sonra iyileşen kediye 'Mokali' adını veren Sazcı, bu yaz kazı çalışmaları başlayınca, kediyi Çanakkale'deki evinde bırakmak yerine, Maydos Antik Kenti Kazı Evi'ne getirerek, burada bakmaya başladı. Mokali, kısa sürede kazı ekibinin maskotu haline geldi. Her gün ekiple kazı alanına giden Mokali, kazı ekibi çalışma yaparken burada zaman geçiriyor. Mokali kazı çalışması bittikten sonra tekrar ekiple kazı evine dönüyor. Mokali, kazı evinde kendisine mama veren Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı ile çalışma masasında zaman geçiriyor.
'KAZI EKİBİNİN VAZGEÇİLMEZ ÜYESİ HALİNE GELDİ'
Mokali'nin kendileri ve kazı ekibi için vazgeçilmez bir üye haline geldiğini belirten Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, "Geçen yıl oturduğum evin önünde köpek kulübesi vardı. Annesine de biz bakmıştık. Annesi oraya yavruladı. Üç kardeştiler, fakat komşularımızdan biri üç yavrudan iki tanesini alıp, evine götürmüş. Çocuklarıyla oynamış. Sonra tekrar yerine bırakmış. Anne kedide o iki yavruyu üzerine insan kokusu sindiği için dışlamış ve toprağa gömmüş. Belki hastalıklı olduğunu düşündü. Biz gözlemlediğimiz için o kedi, yavrularını göremeyince panik olduk. Site bekçimize sorduk. Oda kedi ile yavrularının bir araziye doğru gittiğini söyledi. Biz de o yönde ilerledik. Baktık ki, anne kedi yavrularını toprağa gömmüş. Çok geçti, ölmüştü. Ama Mokali'nin arka bacakları toprak üstündeydi. Hareket ediyordu. Eşimle birlikte topraktan Mokali'yi çıkardık, veterinere götürdük. Tedavisini yaptırdıktan sonra, 2 ay boyunca vitaminli özel kedi sütüyle besledik, baktık" dedi.
'MOKALİ KAZIMIZIN KEDİSİ OLDU'
Mokali'yi kazı zamanı evde bırakmak yerine kazı evine getirerek, burada baktıklarını kaydeden Doç. Dr. Göksel Sazcı, şunları söyledi:
"Artık Mokali kazımızın kedisi oldu. Kazı ekibi üyelerini de çok sevdi. Kazı evi maskotumuz oldu Mokali, burada çok eğleniyor. Belli rutinleri var. Sabah kalkıyor. İlk önce benim odama geliyor. Çünkü ben mama tedarikçisiyim. Onunla birlikte odama gidiyoruz. Mamasını yiyor. Daha sonra benimle birlikte araziye çıkıyor. Ben geri dönüyorum, diğer işleri yapmak için Mokali ise eğleniyor, zıplıyor, hopluyor. Sonra kazı evine geri dönüyor. Kazı evinde yine benim yanıma geliyor, diğer kazı ekibi çalışanlarının yanına giderek, oynuyor. Sonra güzel bir uyku çekiyor. Akşama kadar çoğunlukla uyuyor. Araziye gidip, geliyor. Ama geceleri özellikle bir kazı bekçisi gibi araziye geliyor. Burada açmalarda dolaşıyor. Belki de avlanıyor ve geldiğimiz de dipdiri oluyor. Mokali'nin rutini böyle, höyükte ve kazı evinde zaman geçiyor."