Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Alpay Burak Doğru (32), pirinç ve incir çekirdeği, dil çubuğu, madeni para, hap ambalajı, kabak çekirdeği, makarna, sakal kılı gibi objelere mikro resimler çiziyor.
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Alpay Burak Doğru, 4 yaşında başladığı resim sanatını, eğitim almadan geliştirdi. Babası doktor, annesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olan Dr. Doğru, son 5 yılda mikro tıp resmi, mikro resim ve mikro heykeltıraşlık üzerine 500'e yakın eser yaptı. Dr. Doğru, eserlerini oluştururken herhangi büyüteç mekanizması kullanmadan pirinç, incir çekirdeği, dil çubuğu, madeni para, hap ambalajı, kabak çekirdeği, makarna ve sakal kılı gibi objelere resimler çiziyor.
Resim merakının 4 yaşından itibaren evde duvarları ve kendi vücudunu boyayarak başladığını ifade eden Dr. Alpay Burak Doğru, "Annem ve babam resim konusunda beni hiç engellemedi. Resim hayatım bundan 29 yıl önce başladı diyebilirim. Son 5 sene içerisinde ‘mikro tıp ressamlığı’ adından bir resim dalı geliştirdim. Son dönemde ise kalem ucuna mikro heykel yapmaya yeni başladım. En küçük yaptığım resim, sakalım üstüne ay yıldız Türk bayrağı oldu. Bu eseri de büyüteç kullanmadan yaptım. Sonraki en küçük resmim pirinç tanesine kalpaklı siyah beyaz Atatürk portresi, Vincent Van Gogh, yıldızlı gece tablosunu pirinç tanesi üzerine yaptım. Ardından çıplak gözle yaptığım tam anatomik sağ tarafı beyin, beyincik, beyin sapı omurilik, sol tarafı ise tam anatomik kafatası olan kalem ucuna mikro heykelimi" dedi.
Sanatseverlerin eserlerine büyüteçle baktığını kaydeden Dr. Doğru, "O zaman eserlerim daha net görünüyor. Bir eserimi, ortalama mola vererek 5 ile 9 saat arasında yapıyorum. Hepsinin ayrı bir anlamı var. ‘Şimdiye kadar çıplak gözle yapılmış en küçük Atatürk heykeli’ diye iddia ettiğim kalem ucuna Atatürk heykelim var. Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurduğum kalem ucuna çıplak gözle yapılmış tam anatomik kafatası ve beyin heykelim var. Mikro tıp ressamlığı; ‘tıbbi olan bir konunun tıbbi olmayan bir nesnenin üzerine mikro olarak resmedilmesi veya tıbbi olmayan bir konunun tıbbi olan bir nesne üzerine mikro olarak resmedilmesine’ deniyor. Bu tekniği ‘benim bulduğumu’ iddia ediyorum. Yolda yürüyen ve üstüne basmaktan çekindiğimiz bir karıncaya elektron mikroskopla baktığımızda hayal edilemeyecek bir karmaşa olduğunu görüyoruz. Mikro boyut, bakış açımızı 180 derece değiştiriyor. Mikro resim sayesinde geçen yıl ekim ayında Paris'te Louvre Müzesi’nde Uluslararası Sanat Fuarı’na katıldım. Orada Aşık Veysel'i, Cem Karaca'yı, Atatürk'ü fuarı gezenlere tanıttım" diye konuştu.
Kaynak: DHA
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Alpay Burak Doğru, 4 yaşında başladığı resim sanatını, eğitim almadan geliştirdi. Babası doktor, annesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olan Dr. Doğru, son 5 yılda mikro tıp resmi, mikro resim ve mikro heykeltıraşlık üzerine 500'e yakın eser yaptı. Dr. Doğru, eserlerini oluştururken herhangi büyüteç mekanizması kullanmadan pirinç, incir çekirdeği, dil çubuğu, madeni para, hap ambalajı, kabak çekirdeği, makarna ve sakal kılı gibi objelere resimler çiziyor.
Resim merakının 4 yaşından itibaren evde duvarları ve kendi vücudunu boyayarak başladığını ifade eden Dr. Alpay Burak Doğru, "Annem ve babam resim konusunda beni hiç engellemedi. Resim hayatım bundan 29 yıl önce başladı diyebilirim. Son 5 sene içerisinde ‘mikro tıp ressamlığı’ adından bir resim dalı geliştirdim. Son dönemde ise kalem ucuna mikro heykel yapmaya yeni başladım. En küçük yaptığım resim, sakalım üstüne ay yıldız Türk bayrağı oldu. Bu eseri de büyüteç kullanmadan yaptım. Sonraki en küçük resmim pirinç tanesine kalpaklı siyah beyaz Atatürk portresi, Vincent Van Gogh, yıldızlı gece tablosunu pirinç tanesi üzerine yaptım. Ardından çıplak gözle yaptığım tam anatomik sağ tarafı beyin, beyincik, beyin sapı omurilik, sol tarafı ise tam anatomik kafatası olan kalem ucuna mikro heykelimi" dedi.
Sanatseverlerin eserlerine büyüteçle baktığını kaydeden Dr. Doğru, "O zaman eserlerim daha net görünüyor. Bir eserimi, ortalama mola vererek 5 ile 9 saat arasında yapıyorum. Hepsinin ayrı bir anlamı var. ‘Şimdiye kadar çıplak gözle yapılmış en küçük Atatürk heykeli’ diye iddia ettiğim kalem ucuna Atatürk heykelim var. Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurduğum kalem ucuna çıplak gözle yapılmış tam anatomik kafatası ve beyin heykelim var. Mikro tıp ressamlığı; ‘tıbbi olan bir konunun tıbbi olmayan bir nesnenin üzerine mikro olarak resmedilmesi veya tıbbi olmayan bir konunun tıbbi olan bir nesne üzerine mikro olarak resmedilmesine’ deniyor. Bu tekniği ‘benim bulduğumu’ iddia ediyorum. Yolda yürüyen ve üstüne basmaktan çekindiğimiz bir karıncaya elektron mikroskopla baktığımızda hayal edilemeyecek bir karmaşa olduğunu görüyoruz. Mikro boyut, bakış açımızı 180 derece değiştiriyor. Mikro resim sayesinde geçen yıl ekim ayında Paris'te Louvre Müzesi’nde Uluslararası Sanat Fuarı’na katıldım. Orada Aşık Veysel'i, Cem Karaca'yı, Atatürk'ü fuarı gezenlere tanıttım" diye konuştu.