Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hanife Esen Aygün, pandemi döneminde öğrencilerin akademik öğrenme kaybı yaşadıklarını belirterek, telafi edilebilmesi için yaz mevsiminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Aygün, "Araştırmalar, çocukların fiziksel hareketliliği ile akademik başarı arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Evde geçirdiğimiz vaktin telafi edilmesinde çocukların doğayla iç içe olabilecekleri yürüyüşler, imkanlar dahilinde belirli spor dallarına yönlendirilmesi onların dikkat ve motivasyon sürelerini artıracaktır” dedi.
Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aygün, pandemi ve beraberindeki kısıtlamaların, her yaştan öğrencide öğrenme kayıpları meydana getirdiğini belirtti. Dr. Aygün, yaz döneminde imkanlar dahilinde öğrencilerin gerçekleştireceği fiziksel aktivitelerin, akademik öğrenme kayıplarını telafi edebileceğini söyledi. Aygün, “Uzaktan eğitime katılan öğrencilerin de akademik motivasyonlarının oldukça düşük olduğunu görmekteyiz. Pandeminin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve öğrenme kayıplarını önlemek için yaz dönemini fırsata çevirebiliriz. Bu anlamda sonuçlarını gözlemlemenin daha kolay olduğu fiziksel gelişim alanından başlayabiliriz. Araştırmalar, çocukların fiziksel hareketliliğiyle akademik başarı arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Yani fiziksel hareketliliğe bağlı olarak çocukların akademik başarıları arasında ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Fiziksel hareketliliğe bağlı olarak çocukların akademik başarısı bu durumdan olumlu olarak etkilenebilmektedir. Bu doğrultuda evde geçirdiğimiz vaktin telafi edilmesinde çocukların doğayla iç içe olabilecekleri yürüyüşler, imkanlar dahilinde belirli spor dallarına yönlendirilmesi onların dikkat ve motivasyon sürelerini artıracaktır” diye konuştu.
'AİLELERE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR'
Sosyal be duygusal gelişim alanındaki kayıpların hemen telafi edilmesinin mümkün olmayacağını söyleyen Dr. Aygün, şöyle konuştu:
“Çocukların akranlarından uzak kaldığı her bir okul gününde arkadaş edinme, ilişki ve empati kurma, problem çözme ve pek çok sosyal- duygusal becerisinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Bu durumu tersine çevirebilmek bizim elimizde. Yaz döneminde hastalığın seyri ve aşı takvimine bağlı olarak uygun önlemler alınması doğrultusunda çocuklar akranlarıyla bir araya getirilmelidir. Böyle bir yaklaşım sosyal bağın devam etmesine katkı sağlayacaktır. Akademik öğrenme kayıplarını ise öğretim kademelerini göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir. 2020 yılının Mart ayından bu yana okul öncesi eğitime katılım oranlarının önemli ölçüde düştüğünü görüyoruz. Bu durum erken çocukluk döneminde kazanılması gereken kritik beceriler açısından risk teşkil etmektedir. Bu noktada ailelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu dönemde ilkokula başlayan ya da hali hazır ilkokula devam eden öğrencilerin çeşitli akademik zorluklarla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Dönem itibarıyla ilkokul öğrencileri kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenme ve öğrenme biçimlerini belirlemede tam olarak yetkin değiller. Aileler yaz döneminde derslerin basit tekrarını yaptırarak, çocukları bol miktarda kitap okumaya teşvik edebilir. Çünkü kitap okumak, çocukların okuduğunu anlama becerisine katkı sağlayacaktır. Okuduğunu anlama becerisi de öğrenme kayıplarının telafi edilmesinde en etkili yol olarak yardımcı olacaktır.”
Kaynak: DHA
Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aygün, pandemi ve beraberindeki kısıtlamaların, her yaştan öğrencide öğrenme kayıpları meydana getirdiğini belirtti. Dr. Aygün, yaz döneminde imkanlar dahilinde öğrencilerin gerçekleştireceği fiziksel aktivitelerin, akademik öğrenme kayıplarını telafi edebileceğini söyledi. Aygün, “Uzaktan eğitime katılan öğrencilerin de akademik motivasyonlarının oldukça düşük olduğunu görmekteyiz. Pandeminin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve öğrenme kayıplarını önlemek için yaz dönemini fırsata çevirebiliriz. Bu anlamda sonuçlarını gözlemlemenin daha kolay olduğu fiziksel gelişim alanından başlayabiliriz. Araştırmalar, çocukların fiziksel hareketliliğiyle akademik başarı arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Yani fiziksel hareketliliğe bağlı olarak çocukların akademik başarıları arasında ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Fiziksel hareketliliğe bağlı olarak çocukların akademik başarısı bu durumdan olumlu olarak etkilenebilmektedir. Bu doğrultuda evde geçirdiğimiz vaktin telafi edilmesinde çocukların doğayla iç içe olabilecekleri yürüyüşler, imkanlar dahilinde belirli spor dallarına yönlendirilmesi onların dikkat ve motivasyon sürelerini artıracaktır” diye konuştu.
'AİLELERE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR'
Sosyal be duygusal gelişim alanındaki kayıpların hemen telafi edilmesinin mümkün olmayacağını söyleyen Dr. Aygün, şöyle konuştu:
“Çocukların akranlarından uzak kaldığı her bir okul gününde arkadaş edinme, ilişki ve empati kurma, problem çözme ve pek çok sosyal- duygusal becerisinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Bu durumu tersine çevirebilmek bizim elimizde. Yaz döneminde hastalığın seyri ve aşı takvimine bağlı olarak uygun önlemler alınması doğrultusunda çocuklar akranlarıyla bir araya getirilmelidir. Böyle bir yaklaşım sosyal bağın devam etmesine katkı sağlayacaktır. Akademik öğrenme kayıplarını ise öğretim kademelerini göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir. 2020 yılının Mart ayından bu yana okul öncesi eğitime katılım oranlarının önemli ölçüde düştüğünü görüyoruz. Bu durum erken çocukluk döneminde kazanılması gereken kritik beceriler açısından risk teşkil etmektedir. Bu noktada ailelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu dönemde ilkokula başlayan ya da hali hazır ilkokula devam eden öğrencilerin çeşitli akademik zorluklarla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Dönem itibarıyla ilkokul öğrencileri kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenme ve öğrenme biçimlerini belirlemede tam olarak yetkin değiller. Aileler yaz döneminde derslerin basit tekrarını yaptırarak, çocukları bol miktarda kitap okumaya teşvik edebilir. Çünkü kitap okumak, çocukların okuduğunu anlama becerisine katkı sağlayacaktır. Okuduğunu anlama becerisi de öğrenme kayıplarının telafi edilmesinde en etkili yol olarak yardımcı olacaktır.”