Çan ilçesinin genç yazarı Ahmet Emre Durmaz'ın beklenen 2. kitabı Süeda, Gece Kitaplığında satışa sunuldu.
Genç Yazar'ın 2. Kitabı Süeda İnternet sitelerinde satışa sunulurken, kitap ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kitap hakkında okuyucularına bilgi veren Genç Yazar Durmaz, kitabı memleketine ve memleketinin çocuklarına armağan ettiğini söyledi. Durmaz yeni çıkan ikinci kitabı ile ilgili şu bilgileri verdi; “Bu kitabı Anzerâyı anlatabilmek için sadece bir Önsöz olarak tanıyor ve O’na adıyorum.
Benim rengim Anzerâdır,
Yazdığım Anzerâ,
Duyduğum Anzerâ,
Gördüğüm Anzerâdır.
Kendimden ve çevremden sıyrılarak, Anzerâya giden onlarca yol keşfettim, bunların en sağlam ve en güvenilir olanı, tertemiz, günahtan arınmış, özü sözü bir manasına gelen Süedaydı,
"Pazarlık Etmeden Rızayla Adanan bir Lisan-ı Hâl idi Süeda ! "
Ve bana, ardına kadar Anzerânın kapılarını açtı. Beni ona, onu bana yakınlaştırarak, konuşabilmek için harfe ve dudağa ihtiyacımız olmadığını, sevginin kalpte yanan bir ateş olup önce içimizi sonra cihanı ısındırabileceğini an ve an ispatladı ve biz buna şahit olduk, oluyoruz. Süeda salt bir kişi değildir. Uzun çetin bir yürüyüştür ki son durağı başlangıç olan Anzerâya beni ulaştırmıştır.
Sözü uzatmadan toparlayacak olursak, Süeda benim nazarımda misyonunu ve vizyonunu tamamlamış, benimle yolculuğunu sonlandırmış, her bir harfi yaşanmış, deneyimlenmiş bir şekilde; toprağı delerek boy vermiştir. Her bunca söz bunca kelime sadece bir arayıştı ,uykulardan sıçrayıştı, ‘Anzerâ arayışın sonlanışı olacaktır’ diyor ve yine ilk kitabım Aşk Hürriyet Vatan'da olduğu gibi bu keşfi önce memleketime sonra memleketimin çocuklarına armağan ediyorum.”
Kaynak: Haber Merkezi
Genç Yazar'ın 2. Kitabı Süeda İnternet sitelerinde satışa sunulurken, kitap ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kitap hakkında okuyucularına bilgi veren Genç Yazar Durmaz, kitabı memleketine ve memleketinin çocuklarına armağan ettiğini söyledi. Durmaz yeni çıkan ikinci kitabı ile ilgili şu bilgileri verdi; “Bu kitabı Anzerâyı anlatabilmek için sadece bir Önsöz olarak tanıyor ve O’na adıyorum.
Benim rengim Anzerâdır,
Yazdığım Anzerâ,
Duyduğum Anzerâ,
Gördüğüm Anzerâdır.
Kendimden ve çevremden sıyrılarak, Anzerâya giden onlarca yol keşfettim, bunların en sağlam ve en güvenilir olanı, tertemiz, günahtan arınmış, özü sözü bir manasına gelen Süedaydı,
"Pazarlık Etmeden Rızayla Adanan bir Lisan-ı Hâl idi Süeda ! "
Ve bana, ardına kadar Anzerânın kapılarını açtı. Beni ona, onu bana yakınlaştırarak, konuşabilmek için harfe ve dudağa ihtiyacımız olmadığını, sevginin kalpte yanan bir ateş olup önce içimizi sonra cihanı ısındırabileceğini an ve an ispatladı ve biz buna şahit olduk, oluyoruz. Süeda salt bir kişi değildir. Uzun çetin bir yürüyüştür ki son durağı başlangıç olan Anzerâya beni ulaştırmıştır.
Sözü uzatmadan toparlayacak olursak, Süeda benim nazarımda misyonunu ve vizyonunu tamamlamış, benimle yolculuğunu sonlandırmış, her bir harfi yaşanmış, deneyimlenmiş bir şekilde; toprağı delerek boy vermiştir. Her bunca söz bunca kelime sadece bir arayıştı ,uykulardan sıçrayıştı, ‘Anzerâ arayışın sonlanışı olacaktır’ diyor ve yine ilk kitabım Aşk Hürriyet Vatan'da olduğu gibi bu keşfi önce memleketime sonra memleketimin çocuklarına armağan ediyorum.”