Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü'nden doktor öğretim üyesi Mithat Atabay, bugünkü adı Türk Kızılayı olan Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, 107 yıl önce cephede yaralı ve hasta askerlerin hastanelere sevk, tedavi ve bakımıyla tarihi görev üstlendiğini söyledi. Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Çanakkale Savaşları sırasında 18 hastane açtığını söyleyen Atabay, "Hilal-i Ahmer Cemiyeti, özellikle Çanakkale Savaşları sırasında bütün milletin kalbinde yer etmiştir" dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yıl dönümü kutlamaları başlarken, ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü doktor öğretim üyesi Mithat Atabay, bugün Türk Kızılayı adıyla faaliyet gösteren dönemin Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, Çanakkale Savaşları'nda üstlendiği tarihi görevi anlattı. Atabay, 1868 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ara ara faaliyetlerini durdurduğunu, asıl kalıcı faaliyetlerini ise Balkan Savaşları ile gerçekleştirmeye başladığını belirtti.
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin özellikle 1'inci Dünya Savaşı sırasında önemli faaliyetlerde bulunduğunu belirten Atabay, "Çanakkale Cephesi’ndeki faaliyetleri, en dikkat çeken faaliyetleri olmuştur. Çünkü Çanakkale Savaşları sırasında meydana gelen yaralanmalar o kadar çok fazlaydı ki; bir taraftan yaralıların Çanakkale’den İstanbul’a ve çevre illere taşınması, diğer taraftan da taşındığı yerlerdeki ihtiyaç duyulan hastanelerin, yatakların hazırlanması konusunda Hilal-i Ahmer Cemiyeti önemli görevlerde bulundu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, bir taraftan yeni hastaneler açılmasını sağlarken, diğer taraftan da bu hastanelerde hastalara ve yaralılara bakmak üzere kadın ve erkek hasta bakıcılar yetiştirdi. Ayrıca bunların bazılarının ücretlerini ve ihtiyaç duydukları masraflarını da karşıladı" dedi.
'ÇANAKKALE SAVAŞLARI SIRASINDA 18 HASTANE AÇMIŞTIR'
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, Çanakkale Savaşları sırasında açtığı 18 hastanenin merkezini İstanbul'daki Galatasaray Lisesi binasının oluşturduğunu belirten doktor Mithat Atabay, "Hilal-i Ahmer Cemiyeti, özellikle yaralıların ve hastaların sevk merkezlerinde çorba ikramının yapılması, sıcak çay ve şekerli gıdanın özellikle verilmesi konusunda da önemli faaliyetlerde bulundu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin çalışmaları sadece Çanakkale Savaşları sırasındaki bu faaliyetlerle kalmadı. Bu faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak amacıyla gelir getirici çeşitli faaliyetlerde de bulundu. Özellikle Hanımlar Heyeti’nin yaptığı faaliyetler içerisinde çiçek günlerinin düzenlenmesi, kartpostalların basılması, okul kitaplarının, defterlerinin ve kalemlerinin üzerine Hilal-i Ahmer'in ‘Ay’ının basılarak gelir elde edilmesi gibi faaliyetleri oldu. Bu gelirlerle askerlere yardım edildi" diye konuştu.
'25 BİN KİŞİYE SICAK YEMEK VERİLİYORDU'
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin o dönem cephedeki askerlerin ailelerinden ihtiyacı olanlar ve ihtiyaç sahibi diğer kişiler için İstanbul'da aşevleri açtığını anlatan Atabay, şöyle konuştu:
"22 aşevinde her gün 25 bin kişiye sıcak yemek veriliyordu. Hatta çok ilginçtir, herkesin yaşı ve gıda ihtiyacı farklı farklı olduğu için o aşevlerinde farklı renkler ve farklı büyüklüklerde kepçeler yapılmıştı. Kişilere de farklı renkte kuponlar verilmişti. Her giden kişi hangi tür yemek alacaksa o kuponla yemeği alıyor ve böylece hem gıda israfı ortadan kalkmış oluyordu, hem de pek çok insan daha fazla doymuş oluyordu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, 1’inci Dünya Savaşı sırasında ve özellikle Çanakkale Savaşları sırasında bütün milletin kalbinde yer etmiştir. O gün bugündür de Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne, bugünkü ismiyle Kızılay'a yapılacak yardımlara herkes gönülden katılmaktadır. Bunun en güzel örneği de Çanakkale Savaşları’yla başlaması ve günümüze kadar devam etmesidir."
'TARİHİ GELİBOLU YARIMADASI'NDAKİ MÜZE ZİYARET EDİLMELİ'
Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Alçıtepe köyünde, özellikle Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin cephedeki faaliyetlerini, bir hastanede neler yapıldığını gösteren müze bulunduğunu hatırlatan Atabay, "Tarihi Yarımada'ya gelecek ziyaretçiler, bu müzede bütün olayları görebilme ve yaşayabilme şansına sahipler. O yüzden mutlaka burayı ziyaret edenlerin o hastaneyi görmelerinde yarar vardır" diye konuştu.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yıl dönümü kutlamaları başlarken, ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü doktor öğretim üyesi Mithat Atabay, bugün Türk Kızılayı adıyla faaliyet gösteren dönemin Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, Çanakkale Savaşları'nda üstlendiği tarihi görevi anlattı. Atabay, 1868 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ara ara faaliyetlerini durdurduğunu, asıl kalıcı faaliyetlerini ise Balkan Savaşları ile gerçekleştirmeye başladığını belirtti.
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin özellikle 1'inci Dünya Savaşı sırasında önemli faaliyetlerde bulunduğunu belirten Atabay, "Çanakkale Cephesi’ndeki faaliyetleri, en dikkat çeken faaliyetleri olmuştur. Çünkü Çanakkale Savaşları sırasında meydana gelen yaralanmalar o kadar çok fazlaydı ki; bir taraftan yaralıların Çanakkale’den İstanbul’a ve çevre illere taşınması, diğer taraftan da taşındığı yerlerdeki ihtiyaç duyulan hastanelerin, yatakların hazırlanması konusunda Hilal-i Ahmer Cemiyeti önemli görevlerde bulundu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, bir taraftan yeni hastaneler açılmasını sağlarken, diğer taraftan da bu hastanelerde hastalara ve yaralılara bakmak üzere kadın ve erkek hasta bakıcılar yetiştirdi. Ayrıca bunların bazılarının ücretlerini ve ihtiyaç duydukları masraflarını da karşıladı" dedi.
'ÇANAKKALE SAVAŞLARI SIRASINDA 18 HASTANE AÇMIŞTIR'
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, Çanakkale Savaşları sırasında açtığı 18 hastanenin merkezini İstanbul'daki Galatasaray Lisesi binasının oluşturduğunu belirten doktor Mithat Atabay, "Hilal-i Ahmer Cemiyeti, özellikle yaralıların ve hastaların sevk merkezlerinde çorba ikramının yapılması, sıcak çay ve şekerli gıdanın özellikle verilmesi konusunda da önemli faaliyetlerde bulundu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin çalışmaları sadece Çanakkale Savaşları sırasındaki bu faaliyetlerle kalmadı. Bu faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak amacıyla gelir getirici çeşitli faaliyetlerde de bulundu. Özellikle Hanımlar Heyeti’nin yaptığı faaliyetler içerisinde çiçek günlerinin düzenlenmesi, kartpostalların basılması, okul kitaplarının, defterlerinin ve kalemlerinin üzerine Hilal-i Ahmer'in ‘Ay’ının basılarak gelir elde edilmesi gibi faaliyetleri oldu. Bu gelirlerle askerlere yardım edildi" diye konuştu.
'25 BİN KİŞİYE SICAK YEMEK VERİLİYORDU'
Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin o dönem cephedeki askerlerin ailelerinden ihtiyacı olanlar ve ihtiyaç sahibi diğer kişiler için İstanbul'da aşevleri açtığını anlatan Atabay, şöyle konuştu:
"22 aşevinde her gün 25 bin kişiye sıcak yemek veriliyordu. Hatta çok ilginçtir, herkesin yaşı ve gıda ihtiyacı farklı farklı olduğu için o aşevlerinde farklı renkler ve farklı büyüklüklerde kepçeler yapılmıştı. Kişilere de farklı renkte kuponlar verilmişti. Her giden kişi hangi tür yemek alacaksa o kuponla yemeği alıyor ve böylece hem gıda israfı ortadan kalkmış oluyordu, hem de pek çok insan daha fazla doymuş oluyordu. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, 1’inci Dünya Savaşı sırasında ve özellikle Çanakkale Savaşları sırasında bütün milletin kalbinde yer etmiştir. O gün bugündür de Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne, bugünkü ismiyle Kızılay'a yapılacak yardımlara herkes gönülden katılmaktadır. Bunun en güzel örneği de Çanakkale Savaşları’yla başlaması ve günümüze kadar devam etmesidir."
'TARİHİ GELİBOLU YARIMADASI'NDAKİ MÜZE ZİYARET EDİLMELİ'
Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Alçıtepe köyünde, özellikle Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin cephedeki faaliyetlerini, bir hastanede neler yapıldığını gösteren müze bulunduğunu hatırlatan Atabay, "Tarihi Yarımada'ya gelecek ziyaretçiler, bu müzede bütün olayları görebilme ve yaşayabilme şansına sahipler. O yüzden mutlaka burayı ziyaret edenlerin o hastaneyi görmelerinde yarar vardır" diye konuştu.
HİLAL-İ AHMER CEMİYETİ'NİN AÇTIĞI HASTANELER
Doktor Mithat Atabay, Hilal-i Ahmer Cemiyeti tarafından Çanakkale Savaşları sırasında açılan 18 hastanenin isimlerini ise şu şekilde sıraladı:
'Beyoğlu Mekteb-i Sultani Hilal-i Ahmer Hastanesi (Galatasaray Harp Hastanesi), Cağaloğlu Hilal-i Ahmer Hastanesi, Darülşafaka Hilal-i Ahmer Hastanesi, Galata Hilal-i Ahmer Hastanesi, Gelibolu Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hasköy Nisa Hilal-i Ahmer Hastanesi, Havran Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hırka Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hilal-i Ahmer Cemiyeti Hastanesi, İplikhane Hilal-i Ahmer Hastanesi, Kadıköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Kadırga Hilal-i Ahmer Hastanesi, Karaköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Nişantaşı Hilal-i Ahmer Hastanesi, Rami Hilal-i Ahmer Hastanesi, Şarköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Tıp Fakültesi Hilal-i Ahmer Hastanesi ve Taksim Hilal-i Ahmer Hastanesi.'
'Beyoğlu Mekteb-i Sultani Hilal-i Ahmer Hastanesi (Galatasaray Harp Hastanesi), Cağaloğlu Hilal-i Ahmer Hastanesi, Darülşafaka Hilal-i Ahmer Hastanesi, Galata Hilal-i Ahmer Hastanesi, Gelibolu Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hasköy Nisa Hilal-i Ahmer Hastanesi, Havran Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hırka Hilal-i Ahmer Hastanesi, Hilal-i Ahmer Cemiyeti Hastanesi, İplikhane Hilal-i Ahmer Hastanesi, Kadıköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Kadırga Hilal-i Ahmer Hastanesi, Karaköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Nişantaşı Hilal-i Ahmer Hastanesi, Rami Hilal-i Ahmer Hastanesi, Şarköy Hilal-i Ahmer Hastanesi, Tıp Fakültesi Hilal-i Ahmer Hastanesi ve Taksim Hilal-i Ahmer Hastanesi.'