Çanakkale'de, 'Türkiye'nin Kaz Dağları Bölgesinde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Orman Peyzajlarının Sürdürülebilir Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi' çalıştayı gerçekleştirildi. Projeyle ilgili bilgi veren Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, "Bu projeyle Kaz Dağları'ndaki hassas ekosistemi korumak, ormanlarımızın daha hassas korunması, içerisindeki biyolojik çeşitliliğin envanterinin yapılmasını ve bu türlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacağız" dedi.
Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce hazırlanan, Küresel Çevre Fonu (GEF) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde desteklenen 'Türkiye'nin Kazdağları Bölgesinde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Orman Peyzajlarının Sürdürülebilir Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi' çalıştayı Çanakkale'de düzenlendi. Etkinliğe, Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, Doğa Koruma ve Tabiat Parkları Genel Müdürü Kadir Çokçetin, Çanakkale Orman Bölge Müdürü Enver Demirci, Doğa Koruma ve Milli Parklar Çanakkale Şube Müdürü Ozan Hacıalioğlu, proje ortakları, GEF ve FAO temsilcileri katıldı.
'GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASINI SAĞLAYACAĞIZ'
Proje hakkında bilgi veren Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, "Bugün Çanakkale'de Kaz Dağları'ndaki biyolojik çeşitliliğin korunması ve restorasyonu ormanların gelecek kuşaklara aktarılması adına Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte bir proje başlangıcını yapıyoruz. Yaklaşık üç yıldır projenin hazırlıkları saha envanteri ve benzeri çalışmalar yürütüldü. Bugün itibariyle son şeklini verip çalışmaya başlamış olacağız. Bu projeyle Kaz Dağları'ndaki hassas ekosistemi korumak, ormanlarımızın daha hassas korunması, içerisindeki biyolojik çeşitliliğin envanterinin yapılmasını ve bu türlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacağız. Gerek insan kaynaklı, gerek yangınlarla, gerek diğer faaliyetler nedeniyle bozulan orman alanlarını da bu arada restore ederek tekrar orman olarak devamını sağlamak için bu proje kapsamında işlerimizi yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
'YEREL AKTÖRLERLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYI PLANLADIĞIMIZ BİR PROJE'
FAO Türkiye Temsilcisi Dr. Ayşegül Selışık projenin amacının Kaz Dağları'nın biyoçeşitliliğinin korunması ve orman peyzaj alanlarının sürdürebilir yönetiminin sağlaması olduğunu söyleyerek, "Projede temel amaç özellikle mevcuttaki Kaz Dağları'ndaki hazinenin, cennetin bir kere orman ve biyoçeşitlilik anlamında korunması devam ettirilmesi ama bunu yaparken de kırsalda Kaz Dağları'nın etrafında yaşayan halkın hem geçim kaynaklarının güçlendirilmesi hem onların biyolojik çeşitliliğin korunmasına, orman alanlarının peyzajının sürdürülebilir kılınmasına katkı verecek şekilde bir anlayışa sahip olacak bir seviyeye getirilmesi ya da olan faaliyetlerin güçlendirilmesi ve bunu yaparken de yerel aktörlerle birlikte çalışmayı planladığımız bir proje" dedi.
Proje Teknik Lideri Ekrem Yazıcı ise "Kaz Dağları projesi global çevresel fon tarafından desteklenen Kaz Dağları'ndaki orman biyoçeşitliliği ve diğer ekosistemlerdeki bir çeşitliliğin katılımcı bir yaklaşımla ve entegre bir yaklaşımla korunmasına amaçlamaktadır. Proje bir yandan mevcut korunan alanların daha etkin bir şekilde yönetilmesini, diğer yandan da korunan alanlar dışında kalan ekosistemlerin de biyoçeşitliliğin daha iyi bir şekilde entegre edilmesini ve bu alanlardan üretim yapılırken biyoçeşitliliği de koruyacak önlemlerin alınmasını hedeflemektedir" diye konuştu.
'BU YIL İHA SAYISINI 8'E ÇIKARDIK'
Çanakkale'de, Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan, Küresel Çevre Fonu (GEF) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde desteklenen 'Türkiye'nin Kazdağları Bölgesinde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Orman Peyzajları’nın Sürdürülebilir Yönetimi’nin Güçlendirilmesi Projesi' çalıştayına katılan Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, 2023 yangın sezonunu değerlendirdi. 2023 yangın sezonu öncesi tüm hazırlıkları yürüttüklerini söyleyen Ateş, "Hava araçları filomuzu tekrar faaliyete geçiriyoruz. Kendi hava araçlarımızı filomuza katıyoruz, önümüzdeki haftalarda açılacak. Helikopterlerimiz, uçaklarımız tanıtılacak. Bu tabii peyderpey yürüyecek bir süreç. Bunun yanında kiralık araçlarla, hava araçlarıyla, helikopter, uçaklarla hava gücümüzü kurduk. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Onun dışında da kara araçlarımızı, arazözlerimiz ve pikaplarımızla yeni filomuza 300 araç daha kattık, yangın bölgelerimize dağıtımını yaptık. Personel eksiğimiz olan yerlerde işçi alımlarımız tamamladık. Onlar da görevlerine başladılar" dedi.
'BU SEZON YAKLAŞIK 70'E YAKIN HAVA ARACIMIZ OLACAK'
Yangın sezonunu en az hasarla atlatmayı hedeflediklerini söyleyen Ateş, "İklim şartlarının, hava şartlarının lehimize olacağı, ormanlarımızın en az zarar göreceği bir sezon geçmesini temenni ediyoruz. Bu sezon yaklaşık 70'e yakın hava aracımız olacak. Bazıları kiralık olduğu için değişiyor. Yangına hassas bölgeler olan Hatay'dan Çanakkale ve İstanbul'a kadar kıyı şeridinde konuşlanıyorlar. İçeride de Kütahya, Balıkesir, Bursa, Eskişehir ve Ankara gibi yerlerde de yangına hassas olan orman kısımlarının bulunduğu yerlerde de hava araçlarımız konuşlanmış olacaklar. Bir kısmı mayıs ayında başlayacak, bir kısmı haziranda başlayacak. Hassasiyetlerine göre, riskli döneme göre bazısı da temmuz ayında göreve başlamış olacak. Ama diğer ekiplerimizden bir bölümü hazirandan itibaren diğer kısmı ise 15 Mayıs'tan itibaren ülke genelinde kara araçlarımız ve kara ekiplerimiz nöbet tutmaya başlayacaklar. Kulelerimiz 1 Mayıs'tan itibaren gözetleme yapacak" ifadelerini kullandı
'İHA SAYISINI 8'E ÇIKARDIK'
İHA'larla ormanların gözetlendiğini belirten Ateş, "Dünyada bir tek bizim uyguladığımız ve Amerika'da kısmen uygulanan bir çalışma. Biz şu anda ormanlarımızı bir de İHA dediğimiz insansız hava araçlarıyla gözetliyoruz. Bundan yaklaşık 6 yıl önce bir iki araçta deneme amaçlı başlamıştık. Bu yıl İHA sayısını 8'e çıkardık. Başarılı olduğunu gördük. Onunla tüm Türkiye'yi izliyoruz. Vatandaşlarımızın tüm bu önlemlere karşı tekrar dikkatli olmasını istiyoruz. Çıkan yangınların yüzde 98'i insan kaynaklı. Belki büyük bir bölümü kasıtlı değil ama ihmal kaynaklı yaşanıyor. Özellikle rüzgarlı ve kuru havalarda açıkta ateş yakılmamasını rica ediyoruz. Yurdumuzun süsü olan ormanları biz söndürmek için her türlü donanıma sahibiz ama 'Birlikte koruyabiliriz' diyoruz. Yeryüzünde en son yaşadığımız deprem felaketinde olduğu gibi afetler var ama bu servetleri, bu doğayı korumak için akılla ve bilimle hareket edersek, önceden tedbirlerimizi alabilirsek hep beraber başarırız. Ve en az hasarla atlatırız diye ümit ediyoruz" diye konuştu.
Kaynak: DHA
Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce hazırlanan, Küresel Çevre Fonu (GEF) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde desteklenen 'Türkiye'nin Kazdağları Bölgesinde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Orman Peyzajlarının Sürdürülebilir Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi' çalıştayı Çanakkale'de düzenlendi. Etkinliğe, Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, Doğa Koruma ve Tabiat Parkları Genel Müdürü Kadir Çokçetin, Çanakkale Orman Bölge Müdürü Enver Demirci, Doğa Koruma ve Milli Parklar Çanakkale Şube Müdürü Ozan Hacıalioğlu, proje ortakları, GEF ve FAO temsilcileri katıldı.
'GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASINI SAĞLAYACAĞIZ'
Proje hakkında bilgi veren Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, "Bugün Çanakkale'de Kaz Dağları'ndaki biyolojik çeşitliliğin korunması ve restorasyonu ormanların gelecek kuşaklara aktarılması adına Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte bir proje başlangıcını yapıyoruz. Yaklaşık üç yıldır projenin hazırlıkları saha envanteri ve benzeri çalışmalar yürütüldü. Bugün itibariyle son şeklini verip çalışmaya başlamış olacağız. Bu projeyle Kaz Dağları'ndaki hassas ekosistemi korumak, ormanlarımızın daha hassas korunması, içerisindeki biyolojik çeşitliliğin envanterinin yapılmasını ve bu türlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacağız. Gerek insan kaynaklı, gerek yangınlarla, gerek diğer faaliyetler nedeniyle bozulan orman alanlarını da bu arada restore ederek tekrar orman olarak devamını sağlamak için bu proje kapsamında işlerimizi yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
'YEREL AKTÖRLERLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYI PLANLADIĞIMIZ BİR PROJE'
FAO Türkiye Temsilcisi Dr. Ayşegül Selışık projenin amacının Kaz Dağları'nın biyoçeşitliliğinin korunması ve orman peyzaj alanlarının sürdürebilir yönetiminin sağlaması olduğunu söyleyerek, "Projede temel amaç özellikle mevcuttaki Kaz Dağları'ndaki hazinenin, cennetin bir kere orman ve biyoçeşitlilik anlamında korunması devam ettirilmesi ama bunu yaparken de kırsalda Kaz Dağları'nın etrafında yaşayan halkın hem geçim kaynaklarının güçlendirilmesi hem onların biyolojik çeşitliliğin korunmasına, orman alanlarının peyzajının sürdürülebilir kılınmasına katkı verecek şekilde bir anlayışa sahip olacak bir seviyeye getirilmesi ya da olan faaliyetlerin güçlendirilmesi ve bunu yaparken de yerel aktörlerle birlikte çalışmayı planladığımız bir proje" dedi.
Proje Teknik Lideri Ekrem Yazıcı ise "Kaz Dağları projesi global çevresel fon tarafından desteklenen Kaz Dağları'ndaki orman biyoçeşitliliği ve diğer ekosistemlerdeki bir çeşitliliğin katılımcı bir yaklaşımla ve entegre bir yaklaşımla korunmasına amaçlamaktadır. Proje bir yandan mevcut korunan alanların daha etkin bir şekilde yönetilmesini, diğer yandan da korunan alanlar dışında kalan ekosistemlerin de biyoçeşitliliğin daha iyi bir şekilde entegre edilmesini ve bu alanlardan üretim yapılırken biyoçeşitliliği de koruyacak önlemlerin alınmasını hedeflemektedir" diye konuştu.
'BU YIL İHA SAYISINI 8'E ÇIKARDIK'
Çanakkale'de, Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan, Küresel Çevre Fonu (GEF) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde desteklenen 'Türkiye'nin Kazdağları Bölgesinde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Orman Peyzajları’nın Sürdürülebilir Yönetimi’nin Güçlendirilmesi Projesi' çalıştayına katılan Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş, 2023 yangın sezonunu değerlendirdi. 2023 yangın sezonu öncesi tüm hazırlıkları yürüttüklerini söyleyen Ateş, "Hava araçları filomuzu tekrar faaliyete geçiriyoruz. Kendi hava araçlarımızı filomuza katıyoruz, önümüzdeki haftalarda açılacak. Helikopterlerimiz, uçaklarımız tanıtılacak. Bu tabii peyderpey yürüyecek bir süreç. Bunun yanında kiralık araçlarla, hava araçlarıyla, helikopter, uçaklarla hava gücümüzü kurduk. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Onun dışında da kara araçlarımızı, arazözlerimiz ve pikaplarımızla yeni filomuza 300 araç daha kattık, yangın bölgelerimize dağıtımını yaptık. Personel eksiğimiz olan yerlerde işçi alımlarımız tamamladık. Onlar da görevlerine başladılar" dedi.
'BU SEZON YAKLAŞIK 70'E YAKIN HAVA ARACIMIZ OLACAK'
Yangın sezonunu en az hasarla atlatmayı hedeflediklerini söyleyen Ateş, "İklim şartlarının, hava şartlarının lehimize olacağı, ormanlarımızın en az zarar göreceği bir sezon geçmesini temenni ediyoruz. Bu sezon yaklaşık 70'e yakın hava aracımız olacak. Bazıları kiralık olduğu için değişiyor. Yangına hassas bölgeler olan Hatay'dan Çanakkale ve İstanbul'a kadar kıyı şeridinde konuşlanıyorlar. İçeride de Kütahya, Balıkesir, Bursa, Eskişehir ve Ankara gibi yerlerde de yangına hassas olan orman kısımlarının bulunduğu yerlerde de hava araçlarımız konuşlanmış olacaklar. Bir kısmı mayıs ayında başlayacak, bir kısmı haziranda başlayacak. Hassasiyetlerine göre, riskli döneme göre bazısı da temmuz ayında göreve başlamış olacak. Ama diğer ekiplerimizden bir bölümü hazirandan itibaren diğer kısmı ise 15 Mayıs'tan itibaren ülke genelinde kara araçlarımız ve kara ekiplerimiz nöbet tutmaya başlayacaklar. Kulelerimiz 1 Mayıs'tan itibaren gözetleme yapacak" ifadelerini kullandı
'İHA SAYISINI 8'E ÇIKARDIK'
İHA'larla ormanların gözetlendiğini belirten Ateş, "Dünyada bir tek bizim uyguladığımız ve Amerika'da kısmen uygulanan bir çalışma. Biz şu anda ormanlarımızı bir de İHA dediğimiz insansız hava araçlarıyla gözetliyoruz. Bundan yaklaşık 6 yıl önce bir iki araçta deneme amaçlı başlamıştık. Bu yıl İHA sayısını 8'e çıkardık. Başarılı olduğunu gördük. Onunla tüm Türkiye'yi izliyoruz. Vatandaşlarımızın tüm bu önlemlere karşı tekrar dikkatli olmasını istiyoruz. Çıkan yangınların yüzde 98'i insan kaynaklı. Belki büyük bir bölümü kasıtlı değil ama ihmal kaynaklı yaşanıyor. Özellikle rüzgarlı ve kuru havalarda açıkta ateş yakılmamasını rica ediyoruz. Yurdumuzun süsü olan ormanları biz söndürmek için her türlü donanıma sahibiz ama 'Birlikte koruyabiliriz' diyoruz. Yeryüzünde en son yaşadığımız deprem felaketinde olduğu gibi afetler var ama bu servetleri, bu doğayı korumak için akılla ve bilimle hareket edersek, önceden tedbirlerimizi alabilirsek hep beraber başarırız. Ve en az hasarla atlatırız diye ümit ediyoruz" diye konuştu.