Gelibolu ilçesinde yaşayan Alattin Ersan (71), Osmanlı döneminden kalma, 1442-1449 yılları arasında Yazıcızade Mehmet Efendi'nin ünlü eseri Muhammediye'yi yazmak için inzivaya çekildiği çilehanenin bakımı ve bekçiliğini 20 yıldır gönüllü olarak yapıyor.
Gelibolu ilçesi Hamzakoy mevkisindeki çilehane, Osmanlı döneminden günümüze kadar kalan eserlerden biri olarak dikkat çekiyor. 1442-1449 yılları arasında Yazıcızade Mehmet Efendi'nin inzivaya çekilerek 7 yılda ünlü eseri Muhammediye'yi yazdığı çilehanenin bakımını ve bekçiliğini 2003 yılından bu yana gönüllü olarak yaptığını ve her gün saat 09.00 gibi çilehaneye geldiğini söyleyen Alattin Ersan, "İlk iş olarak çile hanenin içini düzenliyorum, temizliyorum, süpürüyorum. Ziyaretçilerden bazıları 2'nci oda da namaz kıldığı için o odaya seccadeleri seriyorum. Çilehaneyi çok sayıda kişi ziyaret ediyor. Aynı zamanda gelen ziyaretçilere çilehane hakkında bilgi veriyorum. 20 senedir buradayım. Burada kulübe olmadığı için yağmur yağdığı zamanlarda çilehaneye girerek, beklemeye devam ediyorum" dedi.
Çilehanenin bakımını kendisinden önce bir kadının yaptığını belirten Ersan, "Bana, 'Bir gün ölürsem burada sen durursun' derdi. Ben de onun bu isteğini yerine getirip, onun ölümünden sonra manevi hislerim adına burada beklemeye başladım" dedi.
Kaynak: DHA
Gelibolu ilçesi Hamzakoy mevkisindeki çilehane, Osmanlı döneminden günümüze kadar kalan eserlerden biri olarak dikkat çekiyor. 1442-1449 yılları arasında Yazıcızade Mehmet Efendi'nin inzivaya çekilerek 7 yılda ünlü eseri Muhammediye'yi yazdığı çilehanenin bakımını ve bekçiliğini 2003 yılından bu yana gönüllü olarak yaptığını ve her gün saat 09.00 gibi çilehaneye geldiğini söyleyen Alattin Ersan, "İlk iş olarak çile hanenin içini düzenliyorum, temizliyorum, süpürüyorum. Ziyaretçilerden bazıları 2'nci oda da namaz kıldığı için o odaya seccadeleri seriyorum. Çilehaneyi çok sayıda kişi ziyaret ediyor. Aynı zamanda gelen ziyaretçilere çilehane hakkında bilgi veriyorum. 20 senedir buradayım. Burada kulübe olmadığı için yağmur yağdığı zamanlarda çilehaneye girerek, beklemeye devam ediyorum" dedi.
Çilehanenin bakımını kendisinden önce bir kadının yaptığını belirten Ersan, "Bana, 'Bir gün ölürsem burada sen durursun' derdi. Ben de onun bu isteğini yerine getirip, onun ölümünden sonra manevi hislerim adına burada beklemeye başladım" dedi.