Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar, “Ezine Devlet Hastanesi iş bilmez, hakkaniyetten uzak ve çalışanlar arasında ayrım yapan bir zihniyetle yönetilmektedir. Hastane çalışanlarımızı baskı altında tutarak görev tanımları dışında işler yüklemeleri çalışanlarımız için Angarya değil de nedir?” dedi.
Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar, “TÜİK'in geçtiğimiz aylarda açıkladığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarında; Vatandaşlarımızın Kamu Hizmetleri Memnuniyetinde sağlık hizmetleri %70,4 olarak belirlendi. Vatandaşlarımızın ekseriyet çoğunluğu Hastanelerimiz ve diğer sağlık kuruluşlarından aldığı Sağlık hizmetinden memnundur. Vatandaşlarımız % 70.4 oranında Sağlık hizmetinden memnun ise bunda en büyük katkı Sağlık Çalışanlarınındır. Bu oran bazı hastanelerimizde daha da yükselmiyorsa veya ortalamanın altında kalıyorsa buna sebeb idareciler ve yöneticilerdir. Sağlık çalışanlarımızın memnuniyet oranı ise oldukça düşüktür. Bunun onlarca nedeninin başında yönetici ve idarecilerin davranışları ve yönetim anlayışı ön sırada yer almaktadır. Hastane başhekimleri ve idarecilerinin iş bilmez ve adaletsiz uygulamaları sağlık çalışanlarını mutsuz ve huzursuz etmekte vatandaşlarımıza sunulan Sağlık hizmetinin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Hastanelerimizde döner sermayenin adı var lakin kendisi ortada yoktur. Döner Sermaye ödemeleri sağlık çalışanlarına maddi bir katkı sağlamamaktadır” dedi.
Çavdar, “Yıllık enflasyon artışları dikkate alındığında elimize geçen döner sermaye miktarı kuşa dönmüştür. İş yoğunluğunun her geçen gün arttığı Sağlık çalışanlarının maddi manevi her türlü özveriyi gösterdiği halde hastane yöneticilerinin baskıcı ve iş bilmez davranışları biz sağlık çalışanlarının işini oldukça zora sokmaktadır. Burada her yönetici ve idareciyi zan altında bırakmak istemeyiz. İşini çalışanların ve vatandaşlarımızın haklarını gözeterek hak yemeden ayrım yapmadan yerine getiren her idareciyi ayrı tutuyor ve teşekkür ediyoruz. Sağlık çalışanlarının haklarının ve vatandaşlarımızın haklarını gözetmeyen İş bilmez idarecileri bizler yakından tanıyor siz değerli basın mensupları vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Bu idareciler ya bu keyfi ve baskıcı uygulamalarından vazgeçmeli yada bir gün daha beklemeden istifa etmelidirler. Ezine Devlet Hastanesi yukarıda bahsettiğim iş bilmez, hakkaniyetten uzak ve çalışanlar arasında ayrım yapan bir zihniyetle yönetilmektedir. Hastane çalışanlarımızı baskı altında tutarak görev tanımları dışında işler yüklemeleri çalışanlarımız için Angarya değil de nedir? Angarya iş yapmak istemeyenleri tehdit etmek hodbin bir kişiliğin yansıması değil de nedir. Anayasamızın bu konuda hükmü açıktır. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz Angarya yasaktır” şeklinde konuştu.
Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar şöyle dedi;
"Vatandaşlarımızın daha iyi hizmet almaları için veya çalışma hayatı ile ilgili sorunları hastane idarecileri ile görüşmek isteyen Sağlık çalışanları idareciler tarafından kapılarda bekletilmekte, talepler geri çevrilmektedir. Yöneticiler Yetkilerini sonuna kadar kullanmakta sorumluluklarını ise birilerine devretmektedirler. Sorunları görüşmek Çalışanların fikrini almak yerine çalışanlar yok sayılmakta çalışma şevkleri kırılmaktadır. İzin almak için idareye başvuran çalışanlar arasında personel sayısındaki yetersizlik bahane edilerek ayrımcılık yapılmakta istediklerine izin verilmektedir. Durum bildirir raporunu idari birime ileten sağlık çalışanlarına dilekçe başvurusu değerlendirmesinde bulunup işleme almayan sağlık hizmetleri müdürü mevzuat ve liyakat konusundaki yeterliliğini ortaya çıkarmıştır. Durum bildirir raporu dilekçe olarak kabul etmek ve bekletmek iş bilmezlik değil de nedir. Diyaliz ünitesinde çalışan sağlık çalışanlarına idarenin takdir yetkisi denilmek suretiyle ve kişiyle yaşanan sorunu gerekçe göstererek fazla çalıştırmak angarya değilse zulüm değilse nedir. Aynı çalışma yerinde kişinin isteği dışında 50 saatlik fazla çalıştırmanın ve 120 saate kadar fazla çalıştırabilirim ifadeleri hangi şartlar için geçerlidir. Bir Çalışana 40 saatlik fazla çalışma yaptırılırken diğer sağlık çalışanına 120 saatlik fazla çalışmayı işaret etmek apaçık mobbingdir. Ve Mobbing bir suçtur. Hiçbir idarecinin buna hakkı ve yetkisi yoktur. Ayrıca hastane Müdür yardımcısı görevinde bulunan kişinin sürekli diyaliz ünitesinde çalışanlara ne yapacağını söylemesi asıl sorumluluklarını yerine getirmemesi bir idareci olarak yetersizliğini göstermektedir. Diyaliz birimin çalışanlarımız ne yapacaklarını bilen eğitimli kişilerdir.
Asıl kadrosu Diyaliz Teknisyeni olan bu idareciye tavsiyemiz; diyaliz çalışanlarına ne yapacaklarını söylemek yerine İşini çok seviyorsa Müdür yardımcılığı görevi yerine asli görevine dönerek diyaliz teknikerliği yapmasıdır. Bu Hastanede Çalışanlarımız İdareciler tarafından hakkaniyet ve Yönetici ferasetinden uzak bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Hastane Müdürünün talimatını ile 4d kadrosunda görevli çalışanların eksik mesaileri hastane acilinde nöbet tutmak süreyi ile tamamlatılırken iki isim bu uygulamanın dışında bırakılmakta bizzat idareciler tarafından ayrım yapılmaktadır. Bu iki isme idare tarafından neden sahip çıkılmaktadır. Hastane Müdürünün böyle bir yetkisi var mıdır. Bu yetkiyi kendisine kim vermiştir. Bu uygulama yetkisini kötüye kullanma değilse nedir. Hastane başhekiminin doktorlar üzerinde anlamsız baskısını anlamak mümkün değildir.İnsan hayatı değerlidir ve bir başhekimin keyfi uygulamalarına bırakılmayacak kadar değerlidir. Doktorlarımız uzmanlık eğitimlerini tamamlamış ve hastalarına nasıl tedavi uygulamaları gerektiğini kendi iradeleriyle belirleme yetisine sahiptirler. Bu işlere başhekimin karışması veya müdahil olması kabul edilmez bir durumdur. Yukarıda somut deliller ile izah ettiğimiz uygulamalar vatandaşlarımıza özverili bir şekilde Sağlık hizmeti sunan Sağlık çalışanlarımızın İş barışını bozmakta motivasyonunu etkilemektedir. İdareciler ise bu uygulamalar ile hak yemekte adaletsiz davranmakta yetkilerini ayırımcılıklar sürdürürken sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
Buradan Sayın Valimize ve İl Sağlık Müdürüne sesleniyorum. İdarecilerin bu tür davranışları Sağlık Çalışanlarının İş barışını bozmakta daha önemlisi de Vatandaşlarımızın aldığı Sağlık hizmetinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Yönetim anlayışı ile bu tür davranış sergileyen idarecilerin sağlık çalışanları ve vatandaşlarımız nezdinde kabul görmesi mümkün değildir. Bu Yönetici ve İdareciler hakkında gerekli olan İşlemlerin ivedilikle yapılması gerekmektedir”
Kaynak: Haber Merkezi
Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar, “TÜİK'in geçtiğimiz aylarda açıkladığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarında; Vatandaşlarımızın Kamu Hizmetleri Memnuniyetinde sağlık hizmetleri %70,4 olarak belirlendi. Vatandaşlarımızın ekseriyet çoğunluğu Hastanelerimiz ve diğer sağlık kuruluşlarından aldığı Sağlık hizmetinden memnundur. Vatandaşlarımız % 70.4 oranında Sağlık hizmetinden memnun ise bunda en büyük katkı Sağlık Çalışanlarınındır. Bu oran bazı hastanelerimizde daha da yükselmiyorsa veya ortalamanın altında kalıyorsa buna sebeb idareciler ve yöneticilerdir. Sağlık çalışanlarımızın memnuniyet oranı ise oldukça düşüktür. Bunun onlarca nedeninin başında yönetici ve idarecilerin davranışları ve yönetim anlayışı ön sırada yer almaktadır. Hastane başhekimleri ve idarecilerinin iş bilmez ve adaletsiz uygulamaları sağlık çalışanlarını mutsuz ve huzursuz etmekte vatandaşlarımıza sunulan Sağlık hizmetinin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Hastanelerimizde döner sermayenin adı var lakin kendisi ortada yoktur. Döner Sermaye ödemeleri sağlık çalışanlarına maddi bir katkı sağlamamaktadır” dedi.
Çavdar, “Yıllık enflasyon artışları dikkate alındığında elimize geçen döner sermaye miktarı kuşa dönmüştür. İş yoğunluğunun her geçen gün arttığı Sağlık çalışanlarının maddi manevi her türlü özveriyi gösterdiği halde hastane yöneticilerinin baskıcı ve iş bilmez davranışları biz sağlık çalışanlarının işini oldukça zora sokmaktadır. Burada her yönetici ve idareciyi zan altında bırakmak istemeyiz. İşini çalışanların ve vatandaşlarımızın haklarını gözeterek hak yemeden ayrım yapmadan yerine getiren her idareciyi ayrı tutuyor ve teşekkür ediyoruz. Sağlık çalışanlarının haklarının ve vatandaşlarımızın haklarını gözetmeyen İş bilmez idarecileri bizler yakından tanıyor siz değerli basın mensupları vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Bu idareciler ya bu keyfi ve baskıcı uygulamalarından vazgeçmeli yada bir gün daha beklemeden istifa etmelidirler. Ezine Devlet Hastanesi yukarıda bahsettiğim iş bilmez, hakkaniyetten uzak ve çalışanlar arasında ayrım yapan bir zihniyetle yönetilmektedir. Hastane çalışanlarımızı baskı altında tutarak görev tanımları dışında işler yüklemeleri çalışanlarımız için Angarya değil de nedir? Angarya iş yapmak istemeyenleri tehdit etmek hodbin bir kişiliğin yansıması değil de nedir. Anayasamızın bu konuda hükmü açıktır. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz Angarya yasaktır” şeklinde konuştu.
Türk Sağlık Sen Çanakkale Şube Başkanı Turan Çavdar şöyle dedi;
"Vatandaşlarımızın daha iyi hizmet almaları için veya çalışma hayatı ile ilgili sorunları hastane idarecileri ile görüşmek isteyen Sağlık çalışanları idareciler tarafından kapılarda bekletilmekte, talepler geri çevrilmektedir. Yöneticiler Yetkilerini sonuna kadar kullanmakta sorumluluklarını ise birilerine devretmektedirler. Sorunları görüşmek Çalışanların fikrini almak yerine çalışanlar yok sayılmakta çalışma şevkleri kırılmaktadır. İzin almak için idareye başvuran çalışanlar arasında personel sayısındaki yetersizlik bahane edilerek ayrımcılık yapılmakta istediklerine izin verilmektedir. Durum bildirir raporunu idari birime ileten sağlık çalışanlarına dilekçe başvurusu değerlendirmesinde bulunup işleme almayan sağlık hizmetleri müdürü mevzuat ve liyakat konusundaki yeterliliğini ortaya çıkarmıştır. Durum bildirir raporu dilekçe olarak kabul etmek ve bekletmek iş bilmezlik değil de nedir. Diyaliz ünitesinde çalışan sağlık çalışanlarına idarenin takdir yetkisi denilmek suretiyle ve kişiyle yaşanan sorunu gerekçe göstererek fazla çalıştırmak angarya değilse zulüm değilse nedir. Aynı çalışma yerinde kişinin isteği dışında 50 saatlik fazla çalıştırmanın ve 120 saate kadar fazla çalıştırabilirim ifadeleri hangi şartlar için geçerlidir. Bir Çalışana 40 saatlik fazla çalışma yaptırılırken diğer sağlık çalışanına 120 saatlik fazla çalışmayı işaret etmek apaçık mobbingdir. Ve Mobbing bir suçtur. Hiçbir idarecinin buna hakkı ve yetkisi yoktur. Ayrıca hastane Müdür yardımcısı görevinde bulunan kişinin sürekli diyaliz ünitesinde çalışanlara ne yapacağını söylemesi asıl sorumluluklarını yerine getirmemesi bir idareci olarak yetersizliğini göstermektedir. Diyaliz birimin çalışanlarımız ne yapacaklarını bilen eğitimli kişilerdir.
Asıl kadrosu Diyaliz Teknisyeni olan bu idareciye tavsiyemiz; diyaliz çalışanlarına ne yapacaklarını söylemek yerine İşini çok seviyorsa Müdür yardımcılığı görevi yerine asli görevine dönerek diyaliz teknikerliği yapmasıdır. Bu Hastanede Çalışanlarımız İdareciler tarafından hakkaniyet ve Yönetici ferasetinden uzak bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Hastane Müdürünün talimatını ile 4d kadrosunda görevli çalışanların eksik mesaileri hastane acilinde nöbet tutmak süreyi ile tamamlatılırken iki isim bu uygulamanın dışında bırakılmakta bizzat idareciler tarafından ayrım yapılmaktadır. Bu iki isme idare tarafından neden sahip çıkılmaktadır. Hastane Müdürünün böyle bir yetkisi var mıdır. Bu yetkiyi kendisine kim vermiştir. Bu uygulama yetkisini kötüye kullanma değilse nedir. Hastane başhekiminin doktorlar üzerinde anlamsız baskısını anlamak mümkün değildir.İnsan hayatı değerlidir ve bir başhekimin keyfi uygulamalarına bırakılmayacak kadar değerlidir. Doktorlarımız uzmanlık eğitimlerini tamamlamış ve hastalarına nasıl tedavi uygulamaları gerektiğini kendi iradeleriyle belirleme yetisine sahiptirler. Bu işlere başhekimin karışması veya müdahil olması kabul edilmez bir durumdur. Yukarıda somut deliller ile izah ettiğimiz uygulamalar vatandaşlarımıza özverili bir şekilde Sağlık hizmeti sunan Sağlık çalışanlarımızın İş barışını bozmakta motivasyonunu etkilemektedir. İdareciler ise bu uygulamalar ile hak yemekte adaletsiz davranmakta yetkilerini ayırımcılıklar sürdürürken sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
Buradan Sayın Valimize ve İl Sağlık Müdürüne sesleniyorum. İdarecilerin bu tür davranışları Sağlık Çalışanlarının İş barışını bozmakta daha önemlisi de Vatandaşlarımızın aldığı Sağlık hizmetinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Yönetim anlayışı ile bu tür davranış sergileyen idarecilerin sağlık çalışanları ve vatandaşlarımız nezdinde kabul görmesi mümkün değildir. Bu Yönetici ve İdareciler hakkında gerekli olan İşlemlerin ivedilikle yapılması gerekmektedir”