Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde, varis tedavisinde uygulanan ameliyatsız kapalı radiofrekans yöntemi yapılmaya başlandı.
ÇOMÜ Sağlık ve Uygulama Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi polikliniğinde, kesi, dikiş, narkoz ihtiyacı olmayan ve aynı gün taburcu olunabilen, sadece bir iğne yardımıyla lokal anestezi altında gerçekleştirilen radiofrekans yöntemi başladı. Hastanede ayrıca varis ve venöz yetersizlik durumlarında tam iyileşmeyi sağlamak için gerekli cerrahi onarımlar, iğne-köpük (skleroterapi) ve kılcal varisler için ciltten uygulanan transkutan lazer tedavileri de uygulanıyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Sonay Oğuz, venöz yetersizlik ve varisin oldukça yaygın görülen, belirgin işgücü kaybı, psikolojik, kozmetik sorunlar ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Varisin yüzde 50’lere varan görülme sıkılığı ile ilerleyici bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Sonay Oğuz, varisin sadece kozmetik bir problem olarak düşünülmesinin yanlış olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Toplum içinde varislerin sadece kozmetik bir problem olabileceği düşüncesi yanlış bir şekilde yer etmiş olsada aslında varis hastalığın ilerlemesi ile birlikte bacaklardaki ağrı, kramp, yanma, yorgunluk ve şişme ile birlikte kişinin günlük performansını da olumsuz etkileyebilmektedir. Ek olarak gelişebilecek pıhtı ve iltihap durumlarında iyileşmesi zor yaralar açılması ve ölümcül durumları dahi tetikleyebilmektedir. Varislerin şiddeti, tipi ve yerleşim yerine göre farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar ilaç tedavisi, kompresyon yöntemleri (varis çorabı) ile birlikte skleroterapi (köpük, iğne), transkutan lazer-radiofrekans, cerrahi olarak onarım ve bozuk damarların çıkartılması şeklinde olabilmektedir. Ek olarak son zamanlarda kullanıma giren ve kapalı yöntemler olarak da bilinen lazer, radiofrekans, yapıştırma gibi yöntemler ile ameliyatsız varis müdahaleleri son derece başarılı şekilde yapılabilmektedir."
Kaynak: DHA
ÇOMÜ Sağlık ve Uygulama Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi polikliniğinde, kesi, dikiş, narkoz ihtiyacı olmayan ve aynı gün taburcu olunabilen, sadece bir iğne yardımıyla lokal anestezi altında gerçekleştirilen radiofrekans yöntemi başladı. Hastanede ayrıca varis ve venöz yetersizlik durumlarında tam iyileşmeyi sağlamak için gerekli cerrahi onarımlar, iğne-köpük (skleroterapi) ve kılcal varisler için ciltten uygulanan transkutan lazer tedavileri de uygulanıyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Sonay Oğuz, venöz yetersizlik ve varisin oldukça yaygın görülen, belirgin işgücü kaybı, psikolojik, kozmetik sorunlar ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Varisin yüzde 50’lere varan görülme sıkılığı ile ilerleyici bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Sonay Oğuz, varisin sadece kozmetik bir problem olarak düşünülmesinin yanlış olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Toplum içinde varislerin sadece kozmetik bir problem olabileceği düşüncesi yanlış bir şekilde yer etmiş olsada aslında varis hastalığın ilerlemesi ile birlikte bacaklardaki ağrı, kramp, yanma, yorgunluk ve şişme ile birlikte kişinin günlük performansını da olumsuz etkileyebilmektedir. Ek olarak gelişebilecek pıhtı ve iltihap durumlarında iyileşmesi zor yaralar açılması ve ölümcül durumları dahi tetikleyebilmektedir. Varislerin şiddeti, tipi ve yerleşim yerine göre farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar ilaç tedavisi, kompresyon yöntemleri (varis çorabı) ile birlikte skleroterapi (köpük, iğne), transkutan lazer-radiofrekans, cerrahi olarak onarım ve bozuk damarların çıkartılması şeklinde olabilmektedir. Ek olarak son zamanlarda kullanıma giren ve kapalı yöntemler olarak da bilinen lazer, radiofrekans, yapıştırma gibi yöntemler ile ameliyatsız varis müdahaleleri son derece başarılı şekilde yapılabilmektedir."